Osman Doğan, güven tazeledi
Diyanet-Sen Çankırı Şubesi 5. Olağan kongresi hafta sonu gerçekleştirildi. İki liste halinde yapılan seçimde Osman Doğan 83 oy alarak güven tazeledi.
Kongrede konuşan Osman Doğan, “1998 yılında erdemliler hareketiyle filizlenen Diyanet-Sen, bugün Anadolu’yu kuşatan ulu bir çınar haline gelmiştir. Etki alanı Kars’tan, Edirne’ye, Sinop’tan, Hatay’a uzanan geniş bir coğrafyaya ulaşmıştır. Bunun için ne kadar şükretsek, ne kadar hamd etsek azdır. Bu kutlu yürüyüşte, ilk adımı atanları bir kez daha rahmetle anıyoruz.” dedi.
Doğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Diyanet-Sen’in yetkili olduğu dönem din görevlilerinin altın çağı olmuştur. 2004’te yetkiyi almadan önce başkanlığımızın teşkilat yasası olmayan derme çatma yönetmeliklerle yönetilen, 34 bin kadro açığı olmasına rağmen sadece 1 kadro tahsis edilen, kamu görevlileri arasında en düşük ücrete layık görülen kesimdi.
Yetkiyle birlikte, öyle güzel gelişmelere, öyle güzel kazanımlara imza attık ki, öncesiyle karşılaştırdığımızda ‘Diyanet-Sen’in yetkili olduğu dönem din görevlilerinin altın çağı olmuştur’ sözünün anlamı çok daha güzel ortaya çıkıyor.
Diyanet-Sen olarak; 90 bini geçen üyesinin güvenini güce, gücünü kazanıma dönüştüren teşkilat olarak; 24 yıldır kuruluş ilkelerimizden taviz vermeden yolumuza devam ediyoruz.
Diyanet-Sen olarak; yeni başlangıçlara, yeni kazanımlara, yeni ufuklara, yeni umutlara, kararlı adımlarla güvenli yarınlara, yeniden büyük Türkiye'ye ve adil bir dünyaya, vesile olmak istiyoruz. Türkiye'nin en büyük emek hareketi olarak varlık nedenimizi; Bütün kamu görevlilerini, emeğin ve ekmeğin değerini bilen herkesi davasına ortak eden, ülkeyi ve dünyayı dönüştüren bir Diyanet-Sen olarak görüyoruz. ‘İnsan nisyanla maluldür’ unutur derler. Biz unutmayanlarız Türkiye'yi yasaklara boğanları da bizi yasaklardan kurtaranları da, unutmadık. Unutmayacağız.
Biz, 28 Şubat'ta müstağni ve mütekebbir bir edayla ‘Bin yıl sürecek’ diye tehdit savuranları ve devleti, inananlara zulüm çarkına dönüştürenleri unutmadık. Medeniyetimizi yok sayıp, değerlerimizi yok etmeye çalışanları da, değerlerimiz üzerinden ‘Yeniden Büyük Türkiye’ için milletle birlikte yola çıkanları da unutmadık, unutmayacağız ve dahi unutturmayacağız.
Terörü besleyen sömürü baronlarını, her biri farklı örgütlenen terör taşeronlarını hiç akıldan çıkarmayacağız.
Kardeşlik için, milli birlik için, bin yıllık desendeki beraberlik için, Çanakkale ruhu için, proje üretenleri ve baldıran zehr-i içenleri unutmayacağız.
Bütün kamu görevlilerine verilip de din görevlilerine verilmeyen sendikal hakkı almak için ömrünü ortaya koyan merhum kurucu Genel Başkanımız Ahmet Yıldız ve yol arkadaşlarını unutmadık, unutturmayacağız.
Dava bilinci ve vefayla yolumuza devam edeceğiz. Selam olsun dava ve vefa bilinciyle sendikamıza sahip çıkan binlerce üyemize.
‘Meyveli ağaç taşlanır’ fehvasınca tek işleri Diyanet-Sen’i taşlamak olan ve her geçen gün erimelerini bir türlü durduramayan sendikalar şunu anlamalı: Diyanet-Sen’i karalama kampanyanız işe yaramamıştır.
Din görevlileri ve vakıf çalışanları kimin kendilerine hizmet ettiğini, kimin etkin ve liyakat ile çalıştığını, kime güvendiğini göstermiştir.
Bu güvenin hakkını veren, bu güvenle yol alan, bu güvenle din görevlilerine, vakıf çalışanlarına yeni yollar yeni ufuklar açan, bütün teşkilatımızı yürekten kutluyor, çabaları için, fedakarlıkları için, diğergamlıkları için, adanmışlıkları için, şahsım adına, hizmet kolumuzun çalışanları adına, ülkem adına şükranlarımı sunuyorum. Bu gün saymaya zamanımızın yetmediği kadar çok kazanımın olması sizlerin, bizlerin kısaca Diyanet-Sen’in eseridir. Rabbim emeğimizi zayi etmeyelim. Rakiplerimizin emeğimize sahip çıkmalarına göz yummayalım.
Diğer sendikalar, bizim kazanımlarımızı sahiplenmek için her türlü yolu deniyor, farklı entrikalar ortaya koyuyor. Fotoğraf çektirmeyi mektup yazmayı sendikacılık zannediyorlar. Gece gündüz demeden, ailelerimizi, eşlerimizi, evlerimizi, çocuklarımızı ihmal ederek ya da onların fedakarlıklarına sığınarak elde ettiğimiz kazanımları kendi malları gibi göstermelerine fırsat vermemek de hepimizin ortak sorumluluğudur.
Özellikle 2004 yılından bu yana ne elde edilmişse bizim eserimizdir. Hayal dahi edemedikleri kazanımlarımızı kendilerine mal etmek isteyenler, dün olduğu gibi bugün de yarın da olacaktır. Her Mayıs ayı öncesi gümbür gümbür geldiklerini söyleyip hava atanlar, üye tutanaklarını imzalamaya dahi yüzleri olmadığı için üye tespit tutanaklarını imzalamaya bile gelemiyorlar. Ancak, onlar, emeğini zayi ettirmeme kararlılığımızla elleri boş dönecek, emellerine ulaşamayacaktır. Biz emeğimizi de, ekmeğimizi de, eserimizi de kimseye çaldırmayız.
Diyanet-Sen’in yetkili olduğu dönemde ücretlerin iyileştirilmesinden, boş kadroların doldurulmasına, fahri ve vekillerin kadroya alınmasından ek ders ücretlerine, bayram mesailerinden yatılı Kur’an kurslarının iaşe ve ibate giderlerinin genel bütçeden karşılanmasına, ilahiyat ön lisans diplomalarındaki şerhlerin kaldırılmasından teşkilat yasamızın çıkarılmasına, Ramazan ayında fazla çalışma ücreti alınmasından Kuran Kursu öğreticilerine kayıt döneminde ek ders ücreti ödenmesine kadar burada sayıp da vaktinizi almak istemediğim bir çok kazanımda Diyanet-Sen’in imzası vardır.
Tüm toplumu ilgilendiren, kamuda kılık kıyafet yasağının kaldırılmasından, cuma saatinde kamu görevlilerine izin verilmesi, yaz Kur’an kurslarında yaş engelinin kaldırılması, hastanelere din görevlisi uygulamaları da sendikamızın Memur-Sen’imizin çabaları sonucu hayata geçmiş toplumumuzu rahatlatan uygulamalardan bazılarıdır.
5 Kasım 2010 yılında şubemizin 2. Olağan genel kurulunda şube başkanlık görevine geldik.
Şubemiz zafer iş hanında küçük bir odada faaliyet gösteriyordu. İlk olarak bu mekanın bir şubeye yakışmayacağını düşünerek belediye iş merkezinde 3. Katta diğer STK birlikte faaliyet göstermeye başladık. Üyelerimize daha iyi imkanlar sunmanın gayreti içerisinde olduk. 5 yıldır 3+1 daireyi kiralayarak söner sit. No:2 de hizmet vermeye devam ediyoruz. Hizmetlerimize sizlerden aldığımız destekle daha da güçlenerek devam edeceğiz.
Din görevlileri olarak biz kavganın, karmaşanın, kaosun ve karanlığın değil; demokrasinin, saygının, sevginin, huzurun ve aydınlığın taraftarıyız. Çünkü biz doğru kimden gelirse gelsin yanında, yanlış kimden gelirse gelsin karşısındayız.
Sözlerime son verirken Memur-Sen’in kurucu genel başkanı Merhum Mehmet Akif İnan başta olmak üzere ve Diyanet-Sen’in hak davasına ömür veren rahmetli kurucu Genel Başkanımız Ahmet Yıldız olmak üzere rahmeti rahmana kavuşan gönül erlerini rahmet ve minnetle anıyor; Türkiye’nin en büyük örgütlü gücünü oluşturan üyelerimize, en zor zamanda adanmışlık örneği sergileyerek destanlaşan teşkilatımıza sonsuz teşekkürler ediyorum.
Kongremizin yerelde Çankırı’mıza genel ülkemize hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Diyanet-Sen Çankırı Şubesi 5. Olağan Kongresi sonrasında yeni yönetim kurulu şöyle: Şube başkanı Osman Doğan, Şube başkan Yardımcısı Arif Yurtsever İrfan Bostan, Ali Akbulut, Süleyman Danışmaz, Abdulkadir Yıldız, Abdülvehap Topçu.
Benzer Haberler
Osman Doğan, güven tazeledi
Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konulu seminer düzenledi
AK Partililer unuttu, MHP’liler kutladı!
İYİ Parti ilçe kongreleri ve esnaf ziyaretleri hız kesmeden devam ediyor
Çankırı’da çaya devrilen TIR’ın sürücüsü öldü
Belediyenin Sosyal Tesisi vatandaşın hizmetine açıldı
Yapraklı’ya 94 konutluk TOKİ müjdesi!
CHP Çerkeş İlçe Başkanlığı'na saldıran şüpheli tutuklandı