Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konulu seminer düzenledi
Türkiye Barolar Birliği ve Çankırı Baro Başkanlığı tarafından ‘Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları’ konulu seminer düzenlendi. 100. Yıl Kültür Merkezinde gerçekleştirilen seminere konuşmacı olarak Av. Seher Kırbaş Canikoğlu ve Dr. Engin Fırat’ın yanı sıra Çankırı Barosu avukatları ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda açılış konuşması yapan Çankırı Barosu Kadın Hakları Komisyon Başkanı Av. Fatma Gülçin Körhüseyin, “Kadınlara yalnızca kadın oldukları için uygulanan ayrımcılık ve şiddet, tarih boyunca toplumsal cinsiyet bakış açısıyla olağan görülmüş, sorun olarak nitelendirilmiştir. Ancak kadının çalışma hayatına girmesi ve yükselen kadın hareketinin çabaları sonucunda bu konudaki farklılık artmış ve toplumsal cinsiyete ataerkil bakış temelinden sarsılmıştır.” dedi.
Körhüseyin, konuşmasını şöyle sürdürü:
“Türkiye’deki kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın bir sorun olduğunun fark edilmesi ile 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun yürürlüğe girmiştir. Ancak zamanla bu kanuna madde sayısının azlığı, kadına şiddet aile ile sınırlandırması ve en çok ihtiyaç duyan kesimleri dışarda bıraktığı gerekçeleriyle eleştiriler getirmiştir. Sonuçta, kamuoyunca İstanbul Sözleşmesi olarak adlandırılan ve ilk olarak Türkiye tarafından imzalanıp 1 Ağustos 2014 tarihinde TBMM tarafından onaylanarak yürürlüğe giren Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi, bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin de etkisiyle yeni bir kanun çıkarılmıştır. 8 Mart 2012 tarihli 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun hakikaten çok önemlidir ve yüzde yüz olmasa da İstanbul Sözleşmesini büyük oranda kapsayan bir kanundur. Ne yazık ki 20 Mart 2021 tarihli 3718 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesinin feshine karar verilmiştir. Şimdi de sözleşmenin feshi kararı ile birlikte en önemli hukuksal dayanağını kaybeden 6284 sayılı kanun içerdiği koruma önlemleri nedeni ile yoğun eleştiri altındadır. Ancak kadını, 6284 sayılı kanundaki koruma tedbirlerinden yoksun bırakmak kadına uygulanan şiddete de ortak olmak demektir. Kadına yönelik ayrımcılığı sürdürmenin bir aracı olarak kadına yönelik şiddetin kalıcı çözümü ise kadınlarla erkeler arasındaki eşitsiz güç ilişkisinin giderilmesi ile mümkündür” dedi.
Bu eşitsiz güç ilişkisi giderilene kadar biz avukatlara düşen en önemli görev ise 6284 sayılı kanun ve diğer mevzuatın kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın çözümünde etkin kullanımının sağlanmasıdır. Bu nedenle meslektaşlarımızın özellikle kadının aile hukukundan doğan ve şiddet içeren talepleri konusunda açılan davalarda alınması gereken tedbirler ve savunma teknikleri açısından bilgilendirmelerinin olağanüstü öneme sahip olduğunu düşünüyorum.
Umarım çalışmamız hem mesleğimiz hem de her birimiz adına başarılı geçer.”
Programın devamında, Av. Seher Kırbaş Canikoğlu ve Dr. Engin Fırat tarafından eğitim semineri gerçekleştirildi.
Benzer Haberler
Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konulu seminer düzenledi
AK Partililer unuttu, MHP’liler kutladı!
İYİ Parti ilçe kongreleri ve esnaf ziyaretleri hız kesmeden devam ediyor
Çankırı’da çaya devrilen TIR’ın sürücüsü öldü
Belediyenin Sosyal Tesisi vatandaşın hizmetine açıldı
Yapraklı’ya 94 konutluk TOKİ müjdesi!
CHP Çerkeş İlçe Başkanlığı'na saldıran şüpheli tutuklandı
Karadeniz, adaylığını açıkladı