Gök Kubbede Bu Hafta
22 Mayıs
15 Mayıs 1458 Fatih Sultan Mehmet’in Atina’yı fethi
15 Mayıs 1948 İşgalci İsrail Devleti’nin kuruluşu; 15/21Mayıs Hava Şehitleri ve Havacılık G.
16 Mayıs 1518 Cezayir’in Osmanlıların Hakimiyetine girmesi
16 Mayıs 1926 son Osmanlı Padişahı Sultan Vahdettin Han’ın vefatı; Engellilerin Gen. Sor.
17 Mayıs 804 İmam Muhammed’in vefatı; 17 Mayıs 1880 Şair, Siyasetçi Ziya Paşa’nın vefatı
18 Mayıs 1703 Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin vefatı
18 Mayıs 1944 Kırım/Tatar Türklerinin sürgünü
18 Mayıs 1987 İstanbul’da İlk Deniz Otobüsleri kullanımda; 18/24 Mayıs Müzeler Haf.
19 Mayıs 1081 Türk Deniz Kuvvetlerinin kuruluşu
19 Mayıs 1919 Gazi M. Kemal Atatürk Samsun’a çıktı; Atatürk’ü Anma Gen. ve Sp. Bay.
20 Mayıs 1481 II. Beyazıt Padişah oldu; 20 Mayıs 1622 Padişah II. Osman öldürüldü
21 Mayıs 1950 Adnan Menderes Başbakan, Celal Bayar Cumhurbaşkanı oldu; Dünya Süt Gü.
SULTAN VAHDETTİN’İN VEFATI: 16 Mayıs 1926
Son Osmanlı padişahı ve İslam halifesi, Sultan I. Abdülmecid Han’ın en küçük oğludur. 2 Şubat 1861 tarihinde doğdu. Küçük yaşlarda anne ve babasını kaybetti. Ağabeyi II. Abdülhamit Han tarafından büyütülüp, himaye edildi. 4 Temmuz 1918’de ağabeyi Sultan Reşad’ın vefat ettiği gün padişah ve halife oldu. Saltanata geçtiğinde ordu ve donanmaya bir Hatt-ı Hümayun göndererek Başkomutanlığı üzerine aldığını bildirdi. Enver Paşa’nın Başkumandan Vekili unvanını Başkumandanlık Kurmay Başkanı şekline çevirdi. Bu sıralarda I. Dünya Savaşı’nın korkunç neticeleri alınmak üzereydi. Nitekim 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi imza edilerek, I. Dünya Harbi, mağlubiyetimizle bitti. Mütarekeye imza koyan delegeler, 10 Kasım 1918’de saray’a arz-ı tazim için geldiklerinde Padişah bunları kabul etmedi. Mütarekeden hemen sonra Osmanlıları I. Dünya Savaşı’na sokan Talat, Enver ve Cemal Paşalar 3 Kasım’da yurt dışına kaçtılar. Neticede İttihatçı liderlerin baskısından kurtulan Sultan Vahdettin’in elinde ancak düşmanlara teslim edilmiş bir milleti idare etmek kaldı. 16 Mart 1920’de İstanbul itilaf devletleri tarafından işgal edildi. Yunanlılar İzmir’i, İtalyanlar Güneybatı, Fransızlar Güney Anadolu’ya girdiler. Vahdettin Han, 11 Mayıs 1920’de düşmanların hazırladığı ve Anadolu’nun işgalini ihtiva eden Sevr Antlaşmasını bütün baskılara rağmen imzalamadı. Yine O, bundan sonra İstanbul’daki işgal kumandanlarını oyalamak ve Anadolu’daki mücadeleyi gözden uzak tutmak için türlü siyasî gayretler içine girdi. Fakat İngilizler de Türk birliğini parçalamak için padişah aleyhine çalışmaktan geri durmadılar ve aleyhinde kampanya başlattılar. Arzuları, Padişahı milletin gözünden düşürmekti. Nitekim İstanbul’daki İngiliz işgal kuvvetleri, 17 Kasım 1922 Cuma günü halifeyi baskı ve silah zoruyla Dolmabahçe Sarayı’ndan motora alarak Malaya harp gemisine bıraktı. Bu gemi, son Osmanlı Padişahı ve İslam Halifesini, İngilizlerin Türk aydınlarını sürdükleri Malta Adası’na götürdü. Vahdettin, acı ve sıkıntı içinde geçen bir sürgün hayatından sonra 16 Mayıs 1926’da İtalya’da vefat etti. Cenazesi, Şam’a getirilerek Sultan Selim Camii Kabristanına defnedildi. (Yeni Rehber Ansiklopedisi-20. cilt. Türkiye Gazetesi. İstanbul-1994)
ATATÜRK’ÜN SAMSUN’A ÇIKIŞI: 19 Mayıs 1919
“Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak Anadolu’ya geçtiği sırada artık Türk çoğunluğa dayanan yeni bir devlet kurmak ve çeşitli inkılaplarla Türkiye’yi modern bir ülke haline getirmek gerektiğini iyice kavramış ve kararlaştırmıştı. 1919 Mayısından itibaren M. Kemal’in kafasındaki bu düşünceler artık onu aşarak Türk milletine maloluyordu. 21/22 Haziran1919’da yayınlanan Amasya Tamimi ile Türk inkılabı bir aksiyon hareketi olarak siyasî ve hukukî çehre kazanıyordu. 23 Temmuz 1919’da toplanan Erzurum Kongresi “irade-i milliyeyi hakim kılmak” esasını benimseyip, ilan ederek Cumhuriyete giden yolu gösteriyordu.”1
“30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi’nin imzası sonrasında Anadolu toprakları birer birer işgal edilirken Osmanlı devlet yetkililerinin, bağımsız olarak yaşama noktasında herhangi bir çaba içinde olmamaları üzerine, millet başının çaresine bakma eğiliminde olmuş, Millî Mücadele hareketini başlatmıştır. 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkış ve sonrasındaki faaliyetleriyle M. Kemal Paşa, Türk milletinin önderi olmuştur. O’nun Samsun’a çıkmadan önce aldığı karar şudur: ‘o da millî hakimiyete dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmak!’ Nitekim Amasya Genelgesi, Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi’nde millî irade kavramı üzerinde durulmuş, millet iradesine değer verilmiştir. 23 Nisan 1920’de açılan Meclis “millî irade”ye değer verildiğinin göstergesi olmuştur. 1921 Anayasası’nda da “hakimiyetin kayıtsız şartsız millete ait olduğu” vurgulanmıştır.”2 Dipnotlar: 1-Türkgün Gazetesi. 29.10.2020 tr. Bayram Özel Eki 2-Prof. Dr. Osman Akındere-Doç. Dr. Yaşar Semiz. Türkiye Cumhuriyeti Tarihi. Atatürk, Samsun’a çıkış tarihini 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı olarak ilan etmiş ve her yıl bu bayram 19 Mayıs günü tüm yurtta kutlanmaktadır.
0 Yorum