Bizim Çankırı Gazetesi

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Milli Birlik Yürüyüşü’nün ardından belediye meydanında “Demokrasi ve Milli Birlik Günü” programı yapıldı.

Programa Vali M. Fırat Taşolar, Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen, Cumhuriyet Başsavcısı Huzeyfe Yücedağ, kurum müdürleri, siyasi parti ve STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

İstiklal Marşı’mızın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı. Daha sonra konuşma yapan Çankırı Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen, “Sekiz yıl önce bu alan, ülkemizin her yerinde olduğu gibi milletin iradesini yok sayanlara, adeta kan emici bir kene gibi devletimize yapışmış paralel bir yapıya karşı binlerce vatansever yarenler tarafından doldurulmuştu. O günkü duygularımla; 251 sivil, polis ve askerimizin şehit, gözü pek birçok vatandaşımızın ise gazi olduğu 15 Temmuz 2016 gecesini derin bir hüzün ile anıyor, demokrasi şehitlerimize Allah’tan rahmet gazilerimize sağlıklı ömür diliyorum.” dedi.

Başkan Esen, “O gece Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın birlik çağrısına destek veren MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli başta olmak üzere vatanımızın ve milletimizin selameti için ortak akıl ve irade sergileyebilen herkesi bir kez daha kutluyorum. Konu vatan olunca bizde tartışma olmaz, birlik olur, beraberlik olur, dirlik olur, kardeşlik olur, yarenlik olur. Bunu da tarihimizde tüm dünyaya birçok kez gösterdik. Bundan sonra da göstereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Zaten bugünün de adının 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü olması tesadüf değildir.” diye konuştu.

“Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” diyen Başkan Esen, şöyle devam etti:

“Bu gece vesilesi ile milletimizin gerçeğini bir kez daha hatırlatmak isterim ki Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Her şeyin affı olabilir lakin vatana hainliğin, doğduğu topraklara, birlikte yaşadığın insanlara ihanetin affı olmaz. Peki, günün sonunda bizlere ne yapmak düşüyor; tarihini bilen, dostunu düşmanını tanıyan, milli değerlerine sahip çıkan, doğru dürüst, adaletli, ahlaklı, şuurlu, hoşgörülü, atası gibi zoru başarmaya azimli, kararlı, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, yenilikçi, okumayı, öğrenmeyi, üretmeyi seven, geleceğe emin adımlarla yürüyen, gözü pek, cesur ve yiğit bir nesil inşa etmek. İşte bizim yegane hedefimiz budur. Bizler Türklük şuuru içinde milli birlik ve beraberliğimizi koruduğumuz sürece Allah yar ve yardımcımız olacaktır. Bizi yüceltecek ve yükseltecek i’la-yı kelimetullah davasıdır. Sözlerimi Ziya Gökalp’in şu mısraları ile sonlandırmak istiyorum;
Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan, Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir, Turan. Ne Mutlu Türk’üm diyene!”

Vali M. Fırat Taşolar ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Çankırılı şehidimiz Uhud Kadir Işık, küçükken babasına, başka mezarlıklarda gördüğü, üzerinde bayrak olan mezarlarda niye kendi köyünün mezarlığında olmadığını soruyor. Babası da o mezarların şehit mezarları olduğunu, köylerinde şehit olmadığını söyleyince ‘Bizim köyün ilk şehidi ben olacağım’ diyor ve 15 Temmuzda buna nail oluyor. İşte biz 15 Temmuzda niçin kopmadık, çünkü şahadet bizim sevdamızdır.

Çankırılı şehidimiz Yunus Emre Ezer, o gece son defa hanımı ile konuşuyor. Bir yandan da kardeşine sesleniyor. ‘Yürü Faruk yürü, bu geceyi alırlarsa 100 sene daha ellerindeyiz.’ İşte biz 15 Temmuzda sokağa çıktık. Çünkü neyi kaybedeceğimizi çok iyi biliyorduk.

Çankırılı Osman Evsahibioğlu bekardı, esnaftı, devlet yetiştirmişti, çocuk esirgeme yurtlarında büyümüştü. Canını da yine devleti uğruna verdi. İşte biz 15 Temmuz direnişini kazandık. Çünkü bizim adanmış hayatlarımız vardı.

Çankırılı Kurtuluş Kaya, İstanbul 15 Temmuz Şehitler Köprüsünü kapatan askerler arasındaydı.  Darbeci komutan ‘halka ateş açın’ dedi. Kurtuluş Kaya ‘hayır’ dedi. Bu kanunsuz emre uymadı. Milletin silahını millete doğrultmadığı için o hain tarafından şehit edildi. İşte 15 Temmuzda bu hainler başaramadılar. Çünkü bizim askerimiz sadece asker değildi. Mehmetçikti. 15 Temmuzun talimatını veren o FETÖ elebaşı, o örgütün bütün hainleri, onları besleyen küresel efendileri başaramadılar. Çünkü bizim doğru ile yanlışı ayırt eden evlatlarımız vardı. Son sözü ‘Bu vatanı siz kazanmadınız, size bırakmayacağız’ olan Çankırılı Erkan Er evladımız vardı.

‘Baba bugün devletim için bir şey yapmazsam ne zaman yapacağım?’ diyen Çankırılı Aydın Çopur vardı.

TEM Başkanımızı korurken şehit olan Hasan Gülhan gibi aslanlarımız vardı.

Kimseden talimat almadan kalbinin sesini dinleyerek meydana inen ve sessiz sedasız şehit olan Medet Ekizceli, Serhat Önder, Yusuf Çelik gibi gerçek kahramanlarımız vardı.

Hamdolsun biz bu ülkede ne kahraman sıkıntısı çektik, ne vatan evladı, ne de şehit sıkıntısı çektik. Ama gelin görün ki hiçbir zaman nede hain sıkıntısı çektik. Arkamızdan vuranlar, milletin huzurunu bozmaya çalışanlar, Kurtuluş Savaşında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Türk ordusunu geçemeyip de hala uğraşan, batılıların uşaklığını yapan hainler, satılmışlar hep oldular. Daha önce de darbeler gördük biz. Çok acılar çektik. Ülkenin kalkınmasında, gelişmesinde, yıllar yılı ayağımıza prangalar oldular. Elbette ki bu sebeple bunu her zaman denemek isteyeceklerdir. Belki senaryoları farklı olabilir ancak amaçları hep ayın kalacak. Ama işte onlar orada oldukça bizler de tıpkı bizden öncekilerin yaptığı gibi burada olmaya, bu meydanlarda olmaya, evlerimizden helalleşip çıkmaya devam edeceğiz. O gece Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile sokaklara indik. Demokrasimizi, mili irademizi, vatanımızı savunduk. İnşallah bundan sonra da aynı teyakkuzu, aynı dirayeti ve aynı fedakarlığı göstermeye devam edeceğiz.

O geceyi ve o geceleri bir daha yaşamamak için güçlü olmak zorundayız. Onları korkutacak kadar güçlü olmak zorundayız. Üretmek, öğrenmek, bilmek zorundayız, çok çalışmak zorundayız. İşlerimizi yaparken, okurken, öğrenirken, şehadete yürür gibi bir fedakarlık hissiyatı içinde olmak zorundayız. Bunu başaracağımıza ve bir daha böyle geceler yaşamayacağımıza inanıyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. 15 Temmuz Zaferimizi kutluyorum. Cenabı hak o geceki bütün şehitlerimize rahmet eylesin. Ailelerine sabırlar versin. Gazilerimizi de başımızdan eksik etmesin.”

Konuşmaların ardından Türk Milletinin Zaferi adlı sinevizyon gösterisi izlendi. Kahramanlık Türküleri dinletisinin akabinde şiirler okundu. İl Müftülüğü Tasavvuf Musikisi ekibinin dinletisinden sonra Sela okundu ve şehitlerimiz için dualar edildi.